19 Temmuz 2010 Pazartesi

zıt



Nereye gitsem ne yapsam bir doyumsuzluk içimdeki, kalsam gitmek istiyorum gitsem kaldığım yeri özlüyorum.


Ya çok geçmişte takılıp kalmışım ya da çok ilerde bir yerde kendimi beklemeye sıkılmışım.


Kum saatinin tam ortasında sıkışıp kalan bir kum tanesi gibiyim. Ne geleceğimin akıp gitmesine izin veriyorum ne geçmişimin üzerine yeni hayatlar ekliyorum. Tek zaman var o da ''şimdi'' takılıp kalmışım en tartışmalı zamanda.


Bir aybike daha var bende hep beni izliyor sanki o geçmiş ben gelecek, kendim urim yansımam tummim.


İkimiz ortada buluşamadığımız için anlamını aradığımız bu uzun yolda anlam yükleyememişiz birbirimize, çıkaramamışız içimizdeki nur'u.


Tanrı maymunlara yetenek verip cezalandırırken doğayı banada bir diğer aybike'yi vermiş...


Gözle görülmeyen karnavalda aynım ama zıttım var.



Hiç yorum yok: