15 Kasım 2011 Salı

ayrılık üzerine


Birinden ayrılacaksan; onun gözlerine bakıp son sözlerini dinleyecek cesaretin de olmalı. Bunu yapamıyorsan belki de terk edilmeyi hak etmiyordur hakkında hüküm verdiğin.  

içip içip bizi dövüyor!


Merhaba fotoğrafta gördüğünüz kedinin adı cimcime. kendisi ben ve ailemle aynı evde yaşıyor ve alkol problemi var. Sürekli evden kaçıyor gizli bi aşkı olduğundan şüpheleniyoruz. Kafası attı mı da içip içip bizi dövüyor. Çok üzülüyoruz.

12 Ekim 2011 Çarşamba

hadi gelin itiraf edelim !

gelin itiraf edelim, kimseyi içimizi, en derini, en dibi gösterecek kadar sevmiyoruz...

9 Ekim 2011 Pazar

Çünkü ben sonbaharı çok severim



Hoş geldin ''son'', hoş geldin gerçeğin başlangıcı.

Cân ikliminin güzel yaratığı


Bir kedim var kimselere benzemez.




  ''aa kedi evin enerjisini dengeliyor, biz onun değil o bizim sahibimiz'' hakikaten öylemi değil mi bilmiyorum. bizim evde kimse kimsenin sahibi değil zaten o da kedi değil, ''cimcime''.

tam bir ''cüce mahmut'' kendisi. pıt diye heryerde çıkıverir. asla ve asla banyoya, tuvalete yalnız gidemezsiniz. arkanızdan pıtır pıtır bir ses sonra kapıya çarpan bir kafa vee ta taaam sizi en özel anınız da röntgenleyecek bir cüce.
Biz onu sokaktan aldık. annesine araba çarpmıştı avuç içi kadardı. bir can kurtardık o da bizim hayatımıza renk verdi. her geçen gün gerçek hayatı öğreniyoruz beraber. kendisi kist yapmaz kist yaptığını sanan  cahil insanlara çok kızar. ve herkesin bir evcil hayvanı olmasını öğütleyerek büyüklerinin ellerinden küçüklerinin gözlerinden öper.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Ağustos böceği ve yalan dünya !



        Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir larva da ortalama 12 yıl bekler. Gelişimini tamamladıktan sonra yeryüzüne çıkarak şarkı söylemeye başlar. Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir. Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecek tir.  Çiftleştikten kısa bir süre sonra da erkek ağustos böceği ölecektir dolayısıyla hiç bir zaman kış mevsimini göremeyecek ve karıncadan da yiyecek istemeye ihtiyaç duymayacaktır. Aksine cansız bedeni kışın ziyafet çekilmek amacıyla karıncalar tarafından yuvalarına kaldırılacaktır.

Buyrun bakalım; yalanlarla büyüyoruz!



22 Temmuz 2011 Cuma

aksiyomlu aksiyon

Bazen düşünüyorum;

Öklid'in geometri aksiyomu var ya hani: ''Ayni şeye eşit olan şeyler birbirlerine de eşittirler.''

Sonra aklıma geliyor; cennet de tanrı'ya eşit, cehennem de tanrıya eşit. Bu durumda cennet eşittir cehennem demek mi oluyor? Yoksa ikisini aynı anda beraber mi yaşıyoruz? Mesela akıl cennet iken yürek cehennem ya da yürek cehennem iken akıl cennet mi oluyor? 

Çocukken söylerlerdi ya hani sağ omuzdaki melek sevapları sol omuzdaki melek günahları. Sağdakinde hare soldakinde kırmızı taç. Gördün mü ikisi de birbirine eşit ikisi de sende. 

Aynı anda yaşıyoruz aynı anda ne daha iyiyiz ne daha kötü ortalardayız hep bir orada bir burada yakar top misali tanrılar arası oynuyoruz; hop vuruldum! cennet geldi bana cehennem sıyırdı geçti :)

16 Haziran 2011 Perşembe

babalar günün kulu olsun gözümün nuru, kalbim, ruhum




Vücudumun bir parçası, gözümün nuru; kalbim, ruhum, vicdanım...
Hz. Muhammed'in kızı Hz. Fatma'ya seslendiği şekilde sesleniyorum sana...

Öncelikle seni seviyorum...en baştan söyleyeyim sonra lafa dalarım unuturum ben biliyorum kendimi...
Öyle çok seviyorum ki...senden uzaktayken ne zaman aklıma gelsen gözlerim doluyor canım yandığında ne zaman sesini duysam sesim çatallaşıyor ruhum çatlak veriyor gözlerimden; dayanamıyorum biliyorum nazım en çok sana geçiyor. 

Bulunduğun her yer huzur doluyor sanki...işten geliş saatinde koşa koşa geliyorum kapıya biliyorum ki içeri giren adam bütün kötülükleri alıp götürecek çünkü öyle güçlü bir adam...Öyle bir adam ki senelerdir maddi manevi o kadar yoğun bir yükün altında, öyle güçlü bir adam ki secdeye başını koyduğunda aklında önce biz varız yaradanına her gece bizim için açar ellerini....

Biliyorum ki hiç bir zaman senin kadar iyi bir insan, iyi bir ebeveyn, iyi bir işadamı, iyi bir arkadaş, iyi bir eş olamayacağım sade ve sadece senin yolundan yürümeye çalışacağım umarım senin gibi olmaya fazlaca yaklaşırım...Umarım senin gibi sadece babamın elini öpmek için eğerim başımı...

Aklıma hep ne geliyor biliyor musun baba? Ben küçükken hastalandığımda senin eve geliş saatinde zorla kustururdum kendimi sonra beraber bana oyuncak almaya giderdik...şu anda da öyle ne zaman mutsuz olsam hasta olsam moralimi düzeltecek tek insan sen oluyorsun...belki de bu yüzden en çok seni üzüyorum en yakınıma en çok zararı ben veriyorum...kıskanıyorum her şeyden herkesten kardeşimden, kedimden, annemden, iş arkadaşlarından...

Kız çocuklarının ilk aşkı babalarıdır derler yalan hemde külliyen yalan tek aşkı babalarıdır. O kadar değişik bir duygu ki bu ne yazarak ne çizerek ne notalara dökülerek anlatılamaz kitlenir kalırsın söz biter ya tam o yerdeyim şu anda...sözün bittiği yer, sonu yok.

O kadar korkuyorum ki baba...senin ölümünü görmemek için canımı verebilirim. Düşünemiyorum nefes alamıyorum gözlerim kararıyor gelince aklıma boğazıma bir yumru oturuyor kilitleniyorum kendi bedenim dar geliyor...

Ben yirmi ikiyıllık ömrümde en çok seni sevdim baba. (Annem interneti kullanmıyor nasılsa kıskanamaz bizi aramıza da giremez :) ) bundan sonrada en çok seni seveceğim...Dilerim ki tanrı bize  hep birlikte  ve güzel bir ömür nasip etsin sonrada cennetinden en güzel köşeyi bize ayırsın...

 ''Hayatta ben en çok babamı sevdim''

Zaman zaman sabrını zorlayan, bu çocuk kime çekmiş dediğin ama bunla da kalmayıp bütün kötü genlerini verdiğin :), meslektaşın, çok sevdiğin, seni çok seven, büyük ve en değerli evladın, biricik kızın aybike :)




12 Haziran 2011 Pazar

azin nesin haklıymış hı hı !



Kimsenin bu millete aptal deme lüksu olmamalı.Bireysel olarak arkadaşınıza, tanıdığınız birine "aptal olma" diyebilirsiniz."Aptalsın" diyemezsiniz. Bunu dediğiniz vakitte hakaret etmiş, aşağılamış olursunuz. Bu sefer o insandan nasıl saygı bekleyebilirsiniz ki? İnsanların tercihlerini hakaret ederek eleştirmek(!) medeni bir davranış değil. unutmayalım ki ''Türk milleti zekidir''  Mustafa Kemal Atatürk.


http://aziznesinhakliymis.com/

5 Haziran 2011 Pazar

28 Mayıs 2011 Cumartesi

''Mutlu etmiceksen meşgulde etmiceksin'' ben kocaman bir dükkanım.

''Mutlu etmiceksen meşgulde etmiceksin''

Yok artık siz dükkan mısınız arkadaşım? Ne meşguliyetinden bahsediyorsunuz?

Seviyorsan mutluluğa olduğu kadar  mutsuzluğa da varsın demektir.

Tabii kasap, bakkal, tuhafiye, manav falan değilsen. :)

27 Mayıs 2011 Cuma

insan hakları



Eski ajandamı karıştırırken bitirmediğim bir yazı buldum insan hakları üzerine yazmışım paylaşmak istedim;

Hayat sahnesinde diğer canlılar arasında baş rolü oynayan insan serüvenine başladığı andan itibaren hep keşfetme çabası içinde olmuştur. Evrimi kesintisiz devam ederken ateşi bulan insan sahip olduğu zekanın da farkına vararak bu ateşi silahlarda kullanmaya başlamıştır. Silahı bulan insan ne yazık ki baskıcı yönetimi, sömürmeyi, ayrım yapmayı öğrenmiştir. Kısaca ''halk kendi kendini yaratırken kaybetmiştir.''

İnsanın kötü niyetinden mi kaynaklanan yoksa bir takım emperyalist güçlere karşı mı hazırlanan insan hakları bildirisi 30 madde olarak 10 aralık 1948 de kabul edilmiştir. Ülkemiz beyannameye 1 nisan 1949 da imza atmıştır.

Zaten hak ve özgürlüklere sahip olan bireylerin sırf dili, rengi, dini, ulusal ve toplumsal kökeni ayrı olduğu için doğuştan sahip olduğu hakları yazılı bir kağıda dökmesine gerek var mı?

Ne yazık ki baskıcı yönetime dur demek yaşam, sağlık, eğitim, barınma, din, seçme özgürlüğü, vicdan özgürlüğünü koruyabilmek için insanlar bu hakları yaratmıştır.

 
Siz haklarınızı farkında mısınız?

Bütün insanlar hür ve haklar bakımından eşit doğarlar peki ya sonra?

Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır. (köleliğin adı değiştirilip zamanımızda başka bir şey olmuştur.) ne kadar farkındayız?

Her şahsın dinlenmeye eğlenmeye, ücretli tatillere ihtiyacı vardır. ( Ülkemizde ne kadar mümkün? )

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. ( Biri kız çocukları mı dedi?)

Ülkemizde milyonlarca tecavüz, saldırı, tutuklama, gereksiz işten çıkarılma, işkence görme, sürgün, düşünce suçlusu olduğunu biliyor musunuz?

İnsan haklarına ne kadar sahipsiniz? Hürriyet ve istikbalinize sahip çıkabiliyor musunuz?

Ulu önderin dediği gibi...demişim ve devamı gelmemiş yazımın keşke devamını getirseymişim, bizde insan haklarından nasibimizi alsa imişiz.

15 Mayıs 2011 Pazar

yaz gelmiş, hoş gelmiş





 Ohhh!!!


Yaz kokusu alıyorum 3-5 gündür mis gibi mis. Yaz kokusu yaa; insana hayat veren insanı rahatlatan koku. Kışın plaj çantasını açıp sapık gibi havluları, mayoları, güneş kremlerini hatta ve hatta sırf selülitleri örtsün diye giyilen o sevimsiz pareoları koklamıcam artık...


Yazın kendisini içime çekicem mis gibi.


Efendimm uzanır çime eline sinen güneşin kokusunu alırsın ciğerlerine. Gözüne güneş kaçar mesela sen seversin sen sevilirsin. Gözüne güneş kaçtıkça hayal kırıklıkları,umutsuzluklar,yaşanmamaışlıklar,tasalar,dertler de senden kaçarlar.


Kışın hayatımıza gümüş bir tüy diken ay ışığı yazın yakamoz olur çakmak çakmak arkadaşlık olur, neşe olur, sevgi olur, karga gibi bi sesle söylenen sıcacık bir 'akdeniiizzzz akşaaamlarııı bir başkaaa oluuyyooorrr' olur.


Yazın gelmesiyle içimdeki aybikelere yeni bir tane daha eklendi 'bayan ruhi hanım'. Nasılım? Bir yaz öncesi iniltisinde çıktım geldim, galiba bu sefer tam vaktinde geldim? dedi. Hoşgeldin ruhi hanım. Seni diğer aybikeler dışlarlarsa korkma sakın tamam mı? Sen onlara yazı, neşeyi, yeni kıyafetleri, şortları herşeyden önce oleeyy!! parmak arası terlikleri getirdin.


Yazın gelmesiyle birden uyurken uyandırılmış gibi oluverdim. Bu sefer uyanmıyım nolur bi 5 dakka diye yalvaracağım annem değil de koskocaman bi mevsim olur hemde doğa ananın gözbebeği olunca gıkım çıkmadı tıpış tıpış kalktım. Hemen elimi yüzümü yıkadım birazdanda gidip makyajımı yapıcam.


Eeee yaz hoş geldin o zaman sonrası iyilik sağlık.



17 Mart 2011 Perşembe

İnsanlar sizi üzüyorsa, siz onlar için bir daha üzülün, yalnızca mutsuz insanlar başkalarını üzerler çünkü. 

23 Şubat 2011 Çarşamba


Hayvanlardan korkmayın, onlarla yaşamayı öğrenin !


Ben insanlara alıştım.

22 Şubat 2011 Salı

aşk'ı bırakan simyacı



Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir kız yaşarmış.


En çok kendini üzebilen bir kızmış bu, tuzlu gözyaşları varmış. Aptal bir simyacı imiş. Cepleri dolduran altın yerine kalpleri dolduran aşkı arar dururmuş.


Madenleri altına çevirebilen  simya boş kalpleri aşka çevirememiş bir türlü...


Pes etmiş güzel simyacı aşk yok demiş, varsa da çok uzak, yoruldum !


Kalbinin en son tarafından sökmüş atmış aşkı. Kanlı ellerle yerine dostluk koymuş, sabır koymuş, bütün değerli erdemlerle bir bir donatmış yüreğini. Yarasının dikişinide büyü ile atmış kimse aşkı  bulamasın, bulanlarda kimya yolunda kaybolsunlar diye... 

5 Şubat 2011 Cumartesi

bir annenin bebeği ve bir bebeğin annesi

Evli, çocuklu, ünlü bir sunucunun bir adamın evinde ölü bulunmasına dair hemen hemen bütün köşe yazılarını ve yorumları okudum.

Bende bir kaç şey söylemek istedim, söylerken kendimle defalarca çelişeceğimi, dil uzattığım popüler kültürün bir parçası olacağımı, ondan faydalanacağımı bile bile.

Bir kesim özgür kadın istediğini yapar olabilir diyor. Tabiki de özgür, özgürlük kavramının çağımızda içinin ne kadar boş olduğunu bildiğimiz sürece özgür.  Bu yorumları okurken bir çok yer de bende katıldım lakin empati kurduğumda koşarak uzaklaştım, içinde yaşadığımız toplumu göz önüne alırsak yeterince açık olamıyorum bu konuda.

Başka bir kesim ahlak ve din savunucusu olarak öncelikle bir anne daha sonra bir yavru olan kadını yerden yere vurdu. Asla anlayamadığım ve en fazla tepki gösterdiğim kesim bu. Aynı olay bir erkeğin başına gelse idi eminim göstereceğiniz tepki bambaşka olurdu, çapkınlık yaparken öldüğü için saatlerce ''espri'' üretebilirdiniz konu ile ilgili.  Vefat eden kadın bir çocuk annesi onun bebeği büyüyüp sizin yazdıklarınızı okumayacakmı, yüreği sızlayıp, gözleri dolmayacak mı? Mensubu olduğunuz dinde çalmak günah değil mi? bu bebeğin mutluluğunu çalmaya hakınız var mı?

Ölüye saygı duymak gerekir elbet. Ünlü olmayı tercih edenlerin ünlülüğün bir takım yaptırımlarını göz önüne almış olmaları gerekir. Dünyanın bir çok yerinde ölümünden sonra günlerce arkasından konuşulan ünlü var. Ne yazık ki sahnedeki parlak ışıklar yerin 2 metre altında da bırakmıyorlar insanları....

Ben yaşarken saygı duymadığım bir insana, öldüğünde saygı duymayı pek mantıklı bulmuyorum...
Fakat bir bebeğin annesine ve bir annenin bebeğine bu şekilde gittiği için üzülüyorum...

31 Ocak 2011 Pazartesi

lutuf


Bazen kalbim çığlık çığlığa koşarken, dudaklarım engel oluyor ona;

Dilerim ki; ölüm bir lutuf olsun sana.

23 Ocak 2011 Pazar


Kadınlar ellerini kana bulamadan cinayet işlerler, onların kurbanı beden değil ruh'tur.

insanat bahçesi

İnsanat bahçesi dedim, çünkü farkında olmasak da bir insanat bahçesinin içinde yaşıyoruz. 
Etrafıma şöyle bir baktığımda özellikle de kadınlarda insan dışında her şey görüyorum ben. Bunu kesinlikle mecazi anlamda söylemiyorum...İnsan değiller.

Teknoloji ve tıbbın nimetlerinden fazlaca yararlanarak bir çeşit ''insanat'' haline getiriyorlar kendilerini. 
Belirli bir gelir düzeyinin üzerinde olan kadınların hepsi aynı. Aynı gergin surat, aynı kalkık kaşlar, aynı çıkık elmacık kemikleri, aynı dudaklar. Yazarken bile ''aynı'' sözcüğünü kullanmaktan sıkıldım fakat onlar asla aynı olmaktan sıkılmıyor. Hani bir imza gibi sanki suratına bakıyorsun hımm botoks, çıkık elmacık kemiği, kalın dudak evet tamam ablacım sen kendi aynılığını kanıtladın sıradaki gelsin. 

Suratlarına bakınca insandan farklı olarak bir kediyi andırıyorlar fazlasıyla. Sanırım yeryüzünün en güzel yaratığı olduğu için ona özeniyorlar...


Estetik ne demek? (tıbbı olarak) : Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan yöntem demek. Ortada bir kusur yokken bir organı alıp kusurlu yapmak değil yani. Ya da İslami sosyetenin söylediği gibi ''burnumda kemik vardı aldırdım doktor burnumu da düzeltti azıcık''. Yuh kardeşim her üç kızdan ikisi bu yalanı söylemesin lütfen. Sevmiyordum de. İnandığım dinin tanrısı beni tam mükemmel yaratamamış kendimi mükemmel yaptırdım de. Demezsin çünkü günah kemik aldırınca sevap. evet. 

Velhasıl kelam, vucudunuzda herhangi bir oynama yapmadan ya da burnunuzdaki kemiği aldırmadan önce şöyle bir çevrenize bakın, bulutlara yıldızlara kedilere, kuşlara onlar kendileri oldukları için güzeller...Bırakın kaşlar düşsün, elmacık kemikleri çöksün yaşıyorsunuz bırakın vucudunuzda yaşasın...

18 Ocak 2011 Salı

Kader

Ta ta ta taaam

 ''KADER''

Kader'e meydan okumak mı istiyoruz:

O zaman ta ta ta taamm.

16 Ocak 2011 Pazar

Hayatımda insan faktörü olmasaydı, işte o zaman çok iyi kalpli olabilirdim.

10 Ocak 2011 Pazartesi

Sevgili Yaptım


''Sevgili Yaptım''

 hı hı evet ne de güzel yapmışsın.

Bak anam babam, canım, yıl olmuş 2011 teknoloji desen almış başını gidiyor, dilimiz kelime açısından çok zengin sen hala ''sevgili yaptım'' diyorsun.

 Kıro kız sözüm sana ''sevgili yapma'' tarifini arkadaşlarına da ver onlarda yapsınlar hem eski sevgililerine takan cicişlerini de bu ızdıraptan kurtarmış olursun böylelikle olmazmı?

Tahammül edemiyorum ben size!

4 Ocak 2011 Salı

hiç

Tanrı  adem'i kendisini  sevsin diye yaratmışken, nasıl ihanete uğramışsa.  İşte ben de o haldeyim hayat karşısında...

Ben kime ceza vereyim? Hangi ademoğluna ceza verip hala sevgi bekleyeyim.

Adil değilsin.

1 Ocak 2011 Cumartesi

vertigo



Anya Marina'nın whatever you like şarkısından sonra bir arkadaşımın tavsiyesi ile  vertigo'yu dinledim. Dinlemez olaydım 2 gündür sürekli vertigo dinleyip vertigo söylüyorum. Vertigo ic kulak problemlerinden kaynaklanan baş dönmesinin tıptaki adıymış. Babaanne adı ''kristallerim dağıldı'' yani. Bingo!!! bu hastalık bizde genetik.! Babaanneme ne zaman ''nasılsın?'' desek babannem bize kristallerim dağıldı der demekki vertigo oluyormuş kadın.  Demekki ne imiş? bende babaanne yaşına gelince bende vertigo olacağım ama ben kristallerim dağıldı yerine :


this medicine's experimental
this medicine it's making me well
i like it, like it outta control
this medicine gives me vertigo

oh oh oh vertigo....

derim artık soranlara...
kısmet.