12 Ağustos 2010 Perşembe

doğmak büyümek yaşamak ve ölmek


Büyümüyorum artık..Ne boyum uzuyor, ne ilk karşılaştığımda çok utantığım değişikler oluyor vucudumda ne de sesim değişiyor...Ruhumda yaşatsamda çehremdeki çocuğu kaybettim ben üzülerek.
22 yaşındayım ve yaşlanıyorum artık. 22 yaşına nasıl geldim anlamadım daha dün gibi sanki bebeklik odamı başka birine verecekleri gece yatağa işemem. Gerçi 102 yaşıma da gelsem anlamam ben nasıl geldiğimi...
Hayat hep çok basit gelmiştir bana ama aynı zamanda çözülemeyecek kadar karmaşıkda.
Hani ilkokul yıllarında komposizyon yazdırırken derler ya sakın insan doğar büyür yaşar ve ölür gibi basit şeyler yazmayın komplike şeyler yazın. Soruyorum size edebiyat öğretmenleri bundan daha karmaşık ve komplike bir şey olabilirmi?
Şu sıralar ölüm hayatımın ortasına düşmüş bir bomba gibi. Neden bilmiyorum çocukluğumdan beri çekinirim ben herşeyin iyi gitmesinden çünkü hayal kırıklıklarından çok korkarım.
Tam her şeyim düzene girdi derken rahat duramadım gene. Zaten hiç bir zaman sakin bir kafam olmadı benim...Nasıl olsun arkamı göremediğim önümüde 60-70 yıl görebileceğim yıldızlarla kaplı bir boşlukta yaşıyorum. Ağır geliyor bazen bu boşluk bana.
Tarotta ölüm veda anlamına gelir Keyfi ve zamansız ayrılığı simgeler. Bir bitiştir, aynı zamanda yeni bir başlangıç.
Gerçekte de ölüm böyle benim için...Kaç yaşında gelirse gelsin zamansız gelir bu yaşamın biter başka bir yaşamın başlar. İnananlar için böyle inanmayanlar için sonsuz bi sessizlik. Sessizlik daha korkunç belki bunun için inanmak istiyorum...inanıyorum.
Kendi cennetimi düşünmek istiyorum ama hayal dahi edemiyorum hazır değilim daha...son pişmanlıklarımı yaşarken kimleri göreceğim kimler geldi kimler geçti diyeceğim düşüncesi bile boğuyor ruhumu...
Yaptığım ne kadar doğru bilmiyorum ama ben dileklerimin gerçekleşmesi için mum yakarım hep odamda ve o sırada mum sönene kadar dua ederim dileklerimi arzularımı paylaşırım evrenle. Tesadüf bu ya evren ettiğim tüm dualara karşılık verir benim için iyi olanlar olur, olmayanlara ise üzülmem engellenir hep bir şekilde. Şu sıra Tanrım ne olur öleceğimi önceden haber ver bana diyorum. Yoksa dayanamam kanatlarım yarım çıkar araf'ta kalırım...zaman'ım durur.
Bazılarına kolay gelsede hayat benim için çok karmaşık: insan doğar, büyür yaşar ve ölür.
Doğdum ve büyüdüm...Şimdi yaşamak zamanı Ne olur doya doya yaşıyayım film şeridimde pişmanlıklar olmasın...

Hiç yorum yok: